24 Ağustos 2009 Pazartesi

YALÇIN; "GASP EDİLEN HAKLARIMIZI İSTİYORUZ"

KESK Dönem Sözcüsü Kemal Yalçın, gasp edilen haklarını istediklerini söyledi.
*
Yalçın açıklamasında, “Gasp edilen haklarımızı almak için; işsizliğe, sefalete ve sömürüye dur demek için buradayız… Toplu İş Sözleşmesi (TİS) hakkımızı kullanmak için burdayız…AKP iktidarının emekçi düşmanı politikalarına karşı bu sıcak Ağustos ayında sokakları daha da ısıtmak için buradayız… Başbakan vatandaşları kastederek “aramızda kriz nedir diye sorsak, tanımını yapamayacaklar var” demiştir.
*
Sayın başbakan merak etmesin biz emekçiler krizin tanımını çok iyi biliyoruz: Kriz işsizliktir… kriz yoksulluktur, kriz iktidarınızın emekçi düşmanı politikalarıdır. Kamu emekçileri için % 5,5 rakamını telaffuz eden AKP iktidarı, şimdi de geçen yıl yaptığı zamlar yetmezmiş gibi Ekim ayından itibaren elektriğe % 7 zam yapmaya hazırlanıyor. Bu iktidarı artık tanıyoruz. Krizin bedelini emekçilere ödetmek için yapmayacakları cambazlık bırakmayacaklarını çok iyi biliyoruz. O yüzden bugün bir kez daha Krizin bedelini ödememek için buradayız! Bugün toplu görüşmelerde TİS ve grev hakkı görüşülecek. Buradan sayın bakana sormak istiyoruz neyi görüşeceksiniz? Zaten var olan bir hakkı nasıl gasp ettiğinizi mi? Sayın Bakan neyi görüşeceksiniz? Emekçilerin haklarını gasp ettiğiniz için İLO’da ülkeyi nasıl kara listeye soktuğunuzu mu? Sayın Bakan neyi görüşeceksiniz? AİHM kararları uygulamadığınızı, Anayasa’nın 90. maddesini nasıl ihlal ettiğinizi mi? Sayın Bakan neyi görüşeceksiniz? 2004 yılında masada verdiğiniz ve tutmadığınız Toplu İş Sözleşmesi (TİS) sözünü bir kez daha verip yine tutmamayı mı görüşeceksiniz? Bizler hakkımızı kullanmak istiyoruz. TİS taleplerimizi duyurmak, emekçilerin sözünü ortaya koymak ve TİS YOKSA GREV VAR! diye bir kez daha haykırmak için buradayız. Özgürlük istiyoruz, demokrasi istiyoruz, barış istiyoruz! Çalışan herkes için, tüm emekçiler ve emekliler için 1500 Lira temel ücret istiyoruz! İşten atılan, yani geliri sıfırlanmış, açlık sınırının altında yaşayan yurttaşlarımıza devletin YURTTAŞLIK ÜCRETİ ödemesini, bu yurttaşların doğalgaz, elektrik ve su faturalarını karşılamasını istiyoruz. Buradan AKP iktidarına sesleniyoruz, Toplu sözleşme çağrımıza kulak tıkayarak hukuksuzluk yapıyorsunuz, kamu emekçileriyle yapmaya çalıştığınız “toplu görüşme” bir ilkokul müsameresidir, gayri meşrudur. Bu müsamerede figüran olmadık, olmayacağız, sizlerle bir araya geldiğimiz her zeminde TİS talebimizi tekrarlayacağız.
*
Siyasi iktidar emekçilerin ücretleri söz konusu olduğunda her zaman olduğu gibi bu yıl da kaynak meselesini önümüze getirmektedir. Şirketler söz konusu olduğunda teşvik üzerine teşvik yağdıran, prim aflarına, vergi indirimlerine rahatlıkla kaynak bulan hükümet bilmelidir ki emekçilerin taleplerini karşılayacak kaynak vardır. Siyasi iktidar Kurumlar Vergisi indirimlerinden vazgeçer, sermaye hareketlerini kontrol eder, kayıt dışı ekonomiyi kayıt altına alırsa; son günlerde Kürt Sorunu’nda yakalanan olumlu havanın devamını getirir, barış yolunda adım atarsa, operasyon ve çatışmalarda heba edilen, milyarlarca dolarlarla ifade edilen harcamaları durdurursa kaynak ortaya çıkacaktır. Sendikalara, demokratik kitle örgütlerine baskı politikalarıyla yaklaşılmadığı, konfederasyon binalarının JİTEM tarafından basılmadığı emek mücadelesi veren insanların tutuklanmadığı bir ülkede yaşamak istiyoruz. Tutuklu arkadaşlarımızın serbest bırakılmasını KESK’e yönelik baskıların son bulmasını istiyoruz. Baskılara, sürgünlere, işten çıkarmalara, gözaltı ve tutuklamalara karşı buradayız! Herkese onurlu bir yaşam, insanca ücret için buradayız! Özgürlük, kardeşlik, eşitlik ve barışın egemen olduğu, emeğin ve dayanışmanın temel değerler olarak kabul edildiği, halkların kardeşliğinin sağlandığı, aydınlık bir Türkiye için buradayız ! Bu toplu görüşme süreci açıkça göstermiştir ki sendika KESK’tir. Bütün kamu emekçilerini KESK sendikalarında örgütlenmeye çağırıyoruz. Çünkü KESK olarak çok iyi biliyoruz ki, Hak verilmez, alınır!”
*
Anta Haber Ajansı - Murat ALTUNÖZ

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder