24 Kasım 2009 Salı

KAVUKOĞLU; "25 KASIM ÇARŞAMBA GÜNÜ TÜM YURTTA "GREV'DEYİZ" DEDİ...

Eğitim-Sen Şube Başkanı Servet Kavukoğlu, tüm yurtta 25 Kasım tarihinde greve çıkacaklarını söyledi.

Kavukoğlu yaptığı açıklamada, “Türkiye'nin hayatını çalışarak kazanan insanları olarak, hayatı her gün yeniden yaşanır hale getiren; onaran, okutan, sağaltan, giydiren, doyuran emekçileri, meslek insanları olarak çok zor bir dönemden geçiyoruz. Ülke krize yol açan politikaları terk etmeyen, hatasını görmeyen ve yaşadığımız krizi sermayenin krizi olarak algılayan; kriz karşısında emekçilerin yüz yüze kaldığı ağır koşulları umursamayan bir siyasi iktidar tarafından yönetiliyor. Geride bıraktığımız 1 yıl boyunca hepimiz yoksullaştık. Şu anda Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde Bütçe Komisyonunda 2010 bütçesi görüşülüyor. Bu bütçe insanlara krizden çıkış bütçesi olarak sunuluyor, oysa gerçekte bu bütçe krizin yükünü emekçilere yükleme bütçesidir. Bütçenin gelir kalemlerinin neredeyse tamamı emekçilerden alınan vergilerden oluşuyor. Biz krizin başından bu yana siyasi iktidarı yakaladığımız her fırsatta, bulduğumuz her zeminde uyardık: "Krizi biz emekçiler yaratmadık, bedelini de biz ödemeyeceğiz" dedik. Sokaklarda, meydanlarda kitlesel gösteriler yaptık. Krizle mücadelede insan öne çıkarılmalı, toplum öne çıkarılmalı; işsizlikle mücadele öne çıkarılmalı dedik. Halkın vicdanına kulak verilmeli dedik. Siyasi iktidar bırakın taleplerimize kulak vermeyi, sokakta hak arayan emekçilerin üzerine kolluk güçlerini saldırttı. Bu ülkenin hak arayan hesap soran insanlarını baskı altına alma yolunu seçti. Çağdışı sendika kanunlarıyla çalışma yaşamını yönetti. Yandaş sendikalar yaratarak çalışma barışını bozdu. İşçi memur ayrımına dayanarak, sözleşmeli, geçici, taşeron işçisi, güvenceli, güvencesiz diyerek emekçileri bölme yolunu seçti. Her kuruşunu alın terimizle ödediğimiz primlerimize rağmen sağlık hizmetlerinde katkı payı uygulamasında inat etti.Sağlı paralı hale geldi. Sağlık ocaklarında 2 TL, Devlet Hastanelerinde 8 TL, Özel Hastanelerde 15 TL Muayene katılım ücreti alınmaya başlandı. Kamu alanında emekçilere dayattığı ücret zamlarıyla özel sektördeki ücretleri de baskı altına aldı. Kamu emekçileriyle hiçbir hukuksal dayanağı kalmayan "toplu görüşme" yapma mantığında inat etti. Emekçilerin karşısına oturup pazarlık yapmak yerine, sendikaları makamında kabul ederek % 2,5 + % 2,5'luk ücret zammını dayattı. ILO’ nun 87 sayılı sözleşmesine atılmış imzayı ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarını hiçe sayarak Anayasanın 90. Maddesini çiğnedi. Siyasi iktidar işbaşına geldiğinden bu yana Türkiye'de işler emekçiler için daha da kötüye gitti. Mecliste görüşülen Bütçe Kanununa göre önümüzdeki yıl daha da kötüye gidecek. Krizin bedeli emekçilere, küçük üreticilere, yoksullara ödettirilecek. Ancak bu ülkenin emekçileri, işsizleri, çiftçileri, emeklileri, ev kadınları, yoksulları, aydınları, meslek insanları, doktoruyla, mühendisiyle, öğretmeniyle buradan bir kez daha haykırıyoruz. Bu bedeli ödemeyeceğiz!

Bunu ödememek için her fırsatta ve zeminde sesimizi yükselteceğiz. İşyerlerinde, mahallelerde, sokaklarda, meydanlarda taleplerimizi haykıracağız. Bu açıdan Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu'nun (KESK’in) çağrıcısı olduğu 25 Kasım Uyarı Grevi önemli bir dönüm noktası oluşturacaktır. Gasp edilen toplu sözleşme hakkımızı kullanmak için, Herkese güvenceli iş, onurlu bir yaşam, insanca bir ücret için, Kaynakların sermayeye değil işsizlik ve yoksullukla mücadeleye ayrılması için, Demokratik bir çalışma yaşamı için, Çocuklarımıza onurlu bir gelecek bırakmak için, Özgürlük, eşitlik, için, Demokrasi için, barış için, adalet için Krizin bedelini ödememek için Küresel kapitalizme karşı emeğin sesini yükseltmek için, 25 Kasım Çarşamba Günü okullarda öğretmenler, hastanelerde doktorlar, hemşireler, sağlık çalışanları, devlet dairelerinde memurlar GREV’de olacağız.
25 Kasım Çarşamba Günü GREV’deyiz” dedi.

Anta Haber Ajansı Murat Altunöz

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder